4857 sayılı İş Kanunu, işçiyi muhafaza refleksinin bir neticesi olarak çalışma sürelerinin sınırlarını ve aşılması hallerini düzenlemektedir. Buna göre;
İşçinin günlük azami çalışma süresi 11 saattir.
İşçinin haftalık azami çalışma süresi 45 saattir.
Bahsi geçen süreleri aşar nitelikteki mesailer, fazla çalışma teşkil etmektedir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki işçiye normal çalışma sürelerinin üzerinde fazla çalışma yaptırılması, işçinin muvafakatinin alınması ön koşuluna bağlıdır. Söz konusu onay, işçi ile iş akdi düzenlenmesi esnasında (Bir kez onay alınması yeterlidir.) yahut sonradan ihtiyaç hasıl olması üzerine alınabilir. Ancak zorunlu hallerin veya olağanüstü durumların söz konusu olması durumunda yapılacak fazla çalışmalar için onay alınması, işçinin sadakat yükümlülüğünün bir gereği teşkil edeceğinden, zaruri değildir.
Vermiş olduğu onaya rağmen fazla çalışma yapmaya devam etmek istemeyen işçi, 30 gün önceden işverenine yazılı bildirimde bulunmak kaydıyla muvafakatini geri çekebilir. (İş Kanunu m.42) (İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği m.9) İşçinin bir yıl içerisinde yapacağı fazla çalışma süresi toplamda 270 saati aşamaz.(İş Kanunu m.41) Bu sınırlamaya rağmen işçinin yıllık 270 saat üzerinde çalıştırılması halleri için ise Yargıtay, “Bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği” şeklindeki içtihadı ile çözüm getirmektedir. Ancak yıllık sınırın aşılması, Yargıtay tarafından bir haklı fesih nedeni olarak kabul edilmektedir.(Yargıtay 7. HD. 2.11.2014 gün, 2014/ 17807 E, 2014/ 21555 K.)
Asgari ücretin makul bir meblağ üzerinde çalışma ücretinin söz konusu olduğu işçiler için yıllık 270 saate kadar yapılan fazla mesainin, aylık ücrete dahil edilmesine taraflarca karar verilebileceği de içtihat edilmiştir.
İş yerinde uygulanan haftalık çalışma süresi, 45 saatlik sınır dahilinde haftanın çalışma yapılan günlerine paylaştırılabilir. İşçinin haftada 45 saat üzerinde çalışma yapması halinde ise fazla mesai ücret alacağı doğacaktır. Bu durumun önüne geçilmesi “denkleştirme” usulü ile sağlanabilmektedir. Temel olarak, yoğunlaştırılmış çalışma yapılan sürecin sonrasında işçinin daha az çalıştırılarak, yapılmış olan fazla mesailerin denkleştirme izni ile dengelenmesi şeklinde tesis edilir. (Belirtmek gerekir ki günlük azami çalışma süresinin 11 saat olduğu emredici kanun hükmüyle düzenlendiğinden, 11 saati aşan çalışmaların denkleştirme usulüne tabi tutulması mümkün olmayacak, işçi doğrudan fazla mesai ücretine yahut serbest zaman kullanımına hak kazanacaktır. Yine gece çalışmaları yönünden, haftalık 45 saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedi buçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmesi gerektiği Yargıtay içtihatlarıyla sabittir.)
Denkleştirme, başlangıç ve bitiş tarihlerinin işverence belirlendiği 2 aylık bir periyot içerisinde sağlanmış olmalıdır.(İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği m.5) Toplu iş sözleşmelerinin söz konusu olduğu durumlarda ise bu süre 4 aya kadar çıkarılabilir.
Bu kapsamda, 2 aylık süreç içerisinde ortalama haftalık çalışma süresinin, normal haftalık çalışma süresine eşitlenmiş olması gerekmektedir. Aksi halde denkleştirme sağlanamamış olduğundan işçinin lehine fazla çalışma ücreti doğması söz konusu olacaktır.
Denkleştirme dengesinin kurulamaması halinde, işçi hak kazandığı zamlı çalışma ücretini reddetmek ve yerine “serbest zaman” kullanmak yönünde iradi seçim yapabilmektedir. Fazla çalışma karşılığı serbest zaman kullanacak olan işçi, hak ettiği serbest zamanı 6 ay zarfında, çalışma süreleri içinde ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır. (İş Kanunu m. Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yapılması fazla mesai kapsamında yer almamakta, 4857 sayılı kanunda ayrıca düzenlenmektedir. (İş Kanunu m. 44) Taraflar, tatil günlerinde çalışma yapılıp yapılmayacağı hususunu, iş akdine getirecekleri hüküm ile düzenleyebilirler. Taraflar arasındaki sözleşmede bu hususta hüküm bulunmaması halinde ise tatil günlerinde çalışılması için işçinin onayı alınmalıdır. Söz konusu günlerde işçi çalışmasa dahi bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücretine hak kazanır. Tatil yapmayarak çalışan işçiye ise ayrıca çalıştığı her bir gün için bir günlük ücret ödenir. (İş Kanunu m.44,47)
Söz konusu zamlı ücret hak kazanımları, serbest zaman kullanım hakları, fazla mesaide alınacak onay yönünden işçi hakkını ihlal eden işverenlere, İş Kanunu’nun ilgili hükümleri çerçevesinde idari para cezası yaptırımları uygulanır.(İş Kanunu m. 102/c)
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2016/9-571 K. 2017/1454 T. 29.11.2017
Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtayca son yıllarda takdiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır (Yargıtay 9.HD. 11.2.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K; Yargıtay, 9.HD. 18.7.2008 gün 2007/25857 E, 2008/20636 K) Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre takdir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir. (Yargıtay 9.HD. 21.03.2012 gün, 2009/48913 E, 2012/9400 K) Günlük çalışma süresinin 11 saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2016/9-571 K. 2017/1454 T. 29.11.2017Günlük çalışma süresinin 11 saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir. Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedi buçuk saati geçemez (İş Kanunu, md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık 45 saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedi buçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararları da bu yöndedir (Yargıtay 9.HD. 23.6.2009 gün 2007/40862 E, 2009/17766 K). Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, İş Kanununun 41. maddesindeki, fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda iki yüz yetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Yasadaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir. Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay'ca son yıllarda takdiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır (Yargıtay 9.HD. 11.2.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K; Yargıtay, 9.HD. 18.7.2008 gün 2007/25857 E, 2008/20636 K.). Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre takdir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir(Yargıtay 9.HD. 21.03.2012 gün, 2009/48913 E, 2012/9400 K )
Comments