Bilindiği üzere 2019 Aralık ayı sonlarında Çin’de ortaya çıkan ve dünyanın birçok ülkesine yayılmış olan ve kamuoyunda “coronavirus” olarak bilinen COVID-19 virüsü her gün etkisini arttırmakta ve istenmeyen sonuçlara neden olmaktadır. Halihazırda Dünya Sağlık Örgütü (WHO) başta olmak üzere ülkelerin aşı ve tedaviye yönelik çalışmaları henüz kesin bir sonuç vermemiştir. Mevcut durum, kamu sağlığı etkisinin yanı sıra global ekonomiyi de olumsuz yönde ciddi şekilde etkilemektedir. Özellikle sanayi sektöründe, pek çok ülkede var olan sokağa çıkma yasağı, karantina ya da evden çıkmama politikaları nedeniyle üretimler durdurulmuş veya esaslı nispette azaltılmıştır. Bu durum, işçi ve işveren açısından öngörülemeyen riskler yaratmaktadır. Aşağıda, 4857 sayılı İş Kanunu ile bu tarz durumlarda işverene tanınan haklara ilişkin açıklamalar bilgilerinize sunulmaktadır.
UZAKTAN ÇALIŞMA – HOME OFFICE
4857 sayılı İş Kanununun 14. maddesine dayanılarak, COVID-19 salgını nedeniyle Home Office çalışma imkanı olan çalışanların ve/veya gerekli imkanların sağlanması halinde diğer personellerin, görevlerinin yapısı da uygun ise bir mutabakat ile veya genel bir bildirim vasıtasıyla, geçici süre ile uzaktan çalışma uygulamasına geçilmesi mümkündür. Bu durumda işverenin genel yükümlülükleri devam edecek olup, iş kazalarının önlenmesi ve çalışan sağlığının korunması amacı ile iş yeri hekiminin görüşleri doğrultusunda çalışanlara bilgilendirme yapılması uygun olacaktır.
YILLIK ÜCRETLİ İZİN
Yapılacak duyuru ile çalışanların yıllık ücretli izin kullanması yönünde teklifte bulunulması, yıllık ücretli izin uygulamasının temeline dayanak teşkil eden ‘çalışanların dinlenme hakkı’ ve ‘sağlıklarının korunması amacı’ kapsamında işletmesel karar alınması ile bu yönde bir uygulama yapılması mümkündür. Bu durumda, teknik bakım ve güvenlik nedeniyle sürekliliğin sağlanması için yıllık izin kullanmayacak çalışanlar için işyeri hekiminin öneri ile gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir.
TOPLU İZİN
Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliğinin 10. Maddesi gereğince; işveren tarafından Nisan ayı başı ve Ekim ayı sonuna kadar geçecek süre içerisinde, çalışanların tamamını veya bir kısmını kapsayan toplu izin uygulanabilir. Toplu izin uygulamasında teknik bakımların yapılması ve güvenlik amaçlı olarak zorunlu sürekliliğin sağlanması gereken bir kısım çalışan kapsam dışında tutulabilir. Toplu iş sözleşmesinin varlığı halinde toplu izin uygulamasından önce sendika ile mutabakata varılması uygun olacaktır.
TELAFİ ÇALIŞMASI
4857 sayılı İş Kanununun 64. maddesi gereğince zorunlu nedenlerle işin durması veya çalışma süresinin azalması veya doğruca çalışanlarca talep edilmesi halinde, işveren 2 aylık süre içerisinde (bu sürenin mevcut koşullarda 4 ay olarak uygulanacağı belirtilmektedir), çalışılmayan ancak eksiksiz ödemesi yapılmış süreler için telafi çalışması yaptırabilir. Bu şekilde sonradan yaptırılacak telafi çalışmaları fazla mesai olarak kabul edilemeyecek olup işçiye ayrıca bir fazla çalışma ücreti tahakkuku olmayacaktır.
KISA ÇALIŞMA BAŞVURUSU
Kısa Çalışma; genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerle (salgın hastalık vb.) iş yerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak önemli ölçüde azaltılması veya iş yerinde faaliyetin tamamen veya kısmen geçici olarak durdurulması hallerinde işverenin, sigortalı işçilerine çalışamadıkları bu dönem için gelir desteği sağlayan bir uygulamadır. Kısa Çalışma kapsamında işçilere; Kısa Çalışma Ödeneği ile beraber Genel Sağlık Sigortası primleri de ödenmektedir.
İşveren, yetkili Çalışma ve İş Kurumu Müdürlüğü’ne ve varsa toplu iş sözleşmesi tarafı işçi sendikasına yazılı bildirimde bulunur. Başvuru sırasında Kısa Çalışma Talep Formu, Kısa Çalışma Uygulanacak İşçi Listesi ve talepte bulunan firmanın imza sirküleri işverenden talep edilmektedir.
Kısa çalışma talebi uygun bulunan işverenin iş yerinde kısa çalışmanın başladığı tarihten önceki 120 gün içinde kesintisiz çalışmış ve son 3 yıl için en az 600 gün süre ile işsizlik sigortası primi ödenmiş olan işçiler yaralanabilir.
Günlük kısa çalışma ödeneği, sigortalının son 12 aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının %60'ıdır. İşçiler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının %150'sini geçemez. Kısa çalışma ödeneği, çalışmadığı süreler için, çalışanın kendisine ve aylık olarak her ayın beşinde ödenir. Kısa çalışma yapan işçinin çalışılmayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerine ilişkin ücret ve kısa çalışma ödeneği miktarı, kısa çalışma yapılan süreyle orantılı olarak işveren ve İş Kurumu tarafından ödenir. Zorlayıcı sebeplerle iş yerinde kısa çalışma yapılması halinde 1 haftalık bekleme süresi sonunda işçi kısa çalışma ödeneğine hak kazanmaktadır. Bir haftalık bekleme süresi içerisinde işveren tarafından işçiye her gün için yarım ücret ödenmektedir.
ÜCRETSİZ İZİN
İşçiler ve eğer varsa sendika ile mutabık kalınmak kaydıyla gerçekleştirilebilecek ücretsiz izin uygulamasında kural olarak iş sözleşmesi devam etmekte ancak askıya alınmış kabul edilmekte ve işverenin ücret ve/veya SGK prim ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Mevcut durumun, hukuken kabul edilebilir bir ücretsiz izin uygulamasına imkan tanınmayacaktır.
ZORLAYICI SEBEP NEDENİYLE ÇALIŞMAYA ARA VERME VEYA DURDURMA
4857 sayılı İş Kanununun 40. maddesi doğrultusunda, idare tarafından COVID-19 salgının zorlayıcı sebep olarak kabul edilmesi halinde, iş yerindeki faaliyetlerini geçici olarak durdurmuş olan işveren, iş sözleşmelerini askıya alma, ilk 1 hafta süreyle yarım ücret ödemesi yapma ve devamında ücret ödeme, prim yatırma gibi istihdamdan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeme hakkına sahip olacaktır.
Comentários